DSP MARDIN ESKI ILBASKANI
18/07/2011
DSP İçin Umudun Tükenişi Kongresi
DSP bir deneyimin, bilgi birikiminin, uzun ve özenli bir çalışmanın ürünü olarak doğmuş bir partidir. Ancak ehliyetsiz kişilerin yönetiminde maddi birikimleri eritilmiş, ilkelerinden ve doğrultu tutarlılığından saptırılmış durumdadır. Birilerince umut olarak görülmeyebilir! Hatta yıllarca saflarında görev alan bir kesim dostlarımız da karamsarlığa düşebilir! Ama inancını ve umudunu yitirmemiş kadroları için hala bir çekim merkezidir. Çünkü halkımız mutlaka kendi içinden cevherlerini çıkararak sorunlarını çözme istencini koyacaktır. Zira sorunlarımız güncelliğini koruyor. Parlamento içi çözüm yolları tıkanmış durumdadır. Kurtuluşun reçetesi dün olduğu gibi, bugün de DSP programında yazılıdır. İnancımızı tazelediğimiz, karar verdiğimiz gün sorunlarımız çözülecektir. Yeter ki inancımızı ve özgüvenimizi yitirmeyelim.
12 Haziran seçimleri Türkiye Solu için bir hezimet olmuştur. Bu sonucu salt oligarşik dış kaynaklı etkenlere ve CHP’nin odaklaştırılmasına bağlamak basitliktir. Çünkü DSP ilgisiz bir kişilik nedeniyle görevini yapamamıştır. Seçimler öncesinde ve sürecinde program es geçilmiş, ECEVİT baypas edilmiş, DSP adı anılmamıştır. Alınan bindelik seçim başarısızlık ayıbı, alelacele toplanan kongreyle önceden kotarılmış delege orantısızlığıyla örtülmeye çalışılmıştır. Bu büyük ayıp, aynı ekipten üç adayın eşit olmayan gücü bilinmesine karşın, bir yarış pişkinliğiyle yutturulmaya çalışılmıştır. Cumhuriyet değerlerinin sahiplenilmesi, katılım, ilericilik, devrimcilik gibi laf kalabalığı, örgüt ve kadro yalanları kimseyi inandıramamıştır. Birlik beraberlik çağrıları, dışlamama savları, cesaret ve sorumluluktan kaçmama gösterileri koca birer yalandır. Halka gitme, ideoloji anlatma yüzsüzlüğü, bayatlamış aslı astarı olmayan teranelerdir. Dün vaatlerini yerine getirmeyenlerin aynı çağrıları yinelemeleri partilileri kör, sağır ve duyarsız sayma yüzsüzlüğüdür. Küskünlere gitme, kadın ve gençlik kolları düşüncesi örnekteki delege hesaplarıyla bütünüyle çelişmektedir. Emek vermeyenlerin umudu olmaz! Dolayısıyla DSP dışı unsurların partimize, üyelerimize ve ülkemize hiçbir yararı olamaz. Bu tür öğelerle DSP ancak umudu tüketir. Onun için ilk yapılması gereken iş, DSP’yi bu silik ve niteliksiz kişilerden kurtarmak olmalıdır.
ECEVİT sonrası işaret edilen üst yönetimin öteden beri karşısında olduk. Israrla değişim istedik. Abartılı büyüleyicilikle de sonuç değişmedi. 12 Temmuz Kongresi gerçek DSP’liler için hayâsızlık, aymazlık ve utanmazlığın zihinlere kazıdığı bir anı olarak kalacaktır. Çünkü delegeyle alay edildi. Adaylar eşit koşulda yarışmadı. Kongrede halk yoktu. Partililer bile salona alınmadı. Önceden hazırlanan tezgah yok sayılarak minder dışı güreşildi. Yönetim ibra edilmedi. Seçim başarısızlığı tartışılmadı. Tek gaye olarak mevcutlar içinde yeni bir yapı hedeflendi. Açılış konuşması siyasi nitelikli, içi boş ve içeriksizdi. Sayın MACİT vurgulu, nükteli mesaj veremedi. Sayın KONURALP’I eskiye oranla olgunlaşmış buldum. Ancak önderlik önceliğini kullandırmasını ve yenilmişe yenilgisini bir talihsizlik olarak görüyorum. Yine de gençlik adına bir kazanım, bir umut, bir örnek olarak ileriki dönemlere hizmet edeceğine inanıyorum.
Kongre DSP’ye bir yarar sağlamadı, umudu erteledi. Uyanık olmalı ve kesinlikle istifa etmemeliyiz. Örgütleri ele geçirerek Masum TÜRKERE haddini bildirmeliyiz. Zaten partili biri değildi. DSP’ye katıldı ama asla DSP’li olamadı. 2010 kongresinde antiemperyalist olmadığını söyleyerek bağımsızlığı savunmadığını itiraf etti. TRT’de Merve KAVAKÇI ve türban konusunda DSP’nin RP’yle anlaştığını savlayarak şarlatanlık yaptı. Seçim sürecinde meydanlara inemedi, DSP ve ECEVİT sözcüklerini bir defa dahi anmadı. ECEVİT’İN öğrencisi olduğu savı koca bir yalandır. Ben onu, o beni çok iyi tanır. O Bedrettin DALAN’IN Merkez Partisinde genel başkan yardımcısıydı. Mardin İl Başkanı olduğumda babası vefat etti. Yolların kesildiği, kepenklerin indirildiği esnalardı. Bir ay taziyede kaldı. DSP’lilikle hiçbir ilgisi yoktu 1999’da milletvekili seçildiğinde soruma gizli DSP’liydim yalanını gülerek uydurdu. Mardin’de Mardinlilik hoşgörüye dayandığı için siyaset üstüdür. 2009’da ona destek olmamın bir nedeni de Mardinli olmasıydı. Ama o hiçbir zaman bu onuru hakketmedi. Zaten Mardinliden de takdir görmedi. Zira örgüt kuramadığı gibi, aday da bulamadı, oy alamadı. DSP’nin birikimlerinin usulsüzce harcanmasını yeminli mali müşavirle kamufle ettirdi.
Yüreği ülke sevgisiyle çırpınan her yurttaşımıza ve partiliye çağrımdır. Birileri halkımıza ait değerlerimizi haksızca gasp edebilir. Karartma kongrelerle, uyduruk yapılarla önümüzü kesmek isteyebilir. Çeşitli yalanlar ve tezgahlarla, engellemelerle karşılaşabiliriz. Hiç önemli değil! ECEVİT’E saygımız, programa inancımız ve birbirimize güvenimizi sürdürebilirsek, üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun kalmayacaktır. Çünkü bu halk, bu ülke bizim! Özgüvenini ve inancını yitirmeyenlere selam ve saygıyla
Mehmet Emin HAZAR
DSP Mardin Eski İl Başkanı
m_hazar@mynet.com
